Haberler

Ev / Haberler / Endüstri Haberleri / Türkler nargile içerken "bacaya" dikkat ediyor

Türkler nargile içerken "bacaya" dikkat ediyor

Yazar: yönetici / 2022-09-07
Doğrusunu söylemek gerekirse Türkiye'ye ilk geldiğimde bir kafede içme suyu için plastik kovadan büyük bir cam şişe gördüm, üzerine hortumlar takılmıştı, ne olduğunu gerçekten bilmiyordum. Hatta Türk dostlarıma bunun nargile içmek için kullanılan, çok ferah bir his veren bir nargile olduğunu bilmelerini bile istedim. Çünkü çocukluğumdan beri dedelerimin içtiği nargilelerin tamamının bakırdan olduğunu ve elimde tutulabilecek kadar küçük olduklarını görürdüm. Hiç Türkiye kadar büyük bir nargile görmemiştim.

Aslında nargile içmek de Türkler için yurt dışından ithal edilen "egzotik bir ürün". İlk olarak eski Hindistan'da popülerdi. İlk başta Hintliler kakao kabukları içtiler (bazıları hindistancevizi kabuğu diyor) ve dumanı saman aracılığıyla soludular. Araplar bunu çabuk öğrenip "Nardir" adını verdiler ama kakao kabuklarını tütsülemek yerine kakao tütsülediler.

Daha sonra İran ve Türkiye'ye yayılan Türkler, 16. yüzyılda nargile içmeye başladı. Nargile Nargile içmek için gerekli olan aletler yukarıda adı geçen "Nargile" adı verilen (Arapça'dan türetildiği anlaşılan) fıçılardır. Genellikle konik veya silindirik olup üst ve alt katmanlara ayrılırlar. Alt katmana su yerleştirilir. Üstteki metal duman haznesine tütün yaprakları ve kömür ateşi konulur. Ortasında düz bir boru bulunmaktadır. Tencerenin etrafında birkaç hortum var. Tüp ve ağızlık, sigara içen kişi tüpün düz kısmını tutar ve su ile filtrelenmiş dumanı ağızlık yoluyla teneffüs eder.

Nargilenin de birkaç türü vardır, yukarıdakiler birden fazla kişinin birlikte sigara içmesi içindir. Tek kişilik, boyutları daha küçük olan nargileler de bulunmaktadır. Nargileler camın yanı sıra porselen veya metalden de (pirinç gibi) yapılabilir ve üst düzey nargileler Bohem kristali veya Çin seramiklerinden yapılır. Dumanlıklar genellikle bakır veya kilden, sigara ağızlıkları ise seramik veya taş malzemelerden yapılır. Geçmişte Osmanlı saraylarında kullanılan nargileler kristalden, pipolar ise altın veya gümüşten yapılırdı. Hortumlar çok zarif olan çeşitli taşlarla süslenmişti. Halen İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi'nde bulunmaktadır. Görmek.

Çay içmenin bir çay seremonisi olduğu gibi, nargile içmenin de bir "baca"sı vardır ve tüm üretim süreci birkaç saat sürer. Öncelikle İran menşeli "Tumbek" adı verilen bir çeşit tütünün doğranıp bir gece suda bekletilmesi, ardından çıkarılıp ıslak bir havluyla örtülmesi ve bir süre bekletilmesi gerekiyor. Bu işleme "nemlendirme" denir. Tütün iyidir Kötü olmanın anahtarı budur. Sigara içerken hazırlanan tütünü, sigara içme kabının üst kısmındaki bakır tencereye koyun ve yakıldıktan sonra içilebilir. Nargile içmek pipo içmek gibidir, diyaframla nefes almak, dumanı göğüs boşluğuna değil mideye çekmek, duman önce su ile süzülür, böylece zararlı maddeler doğrudan vücuda solunmaz. Dolayısıyla Tümbek tütünü sıradan tütüne göre 5-10 kat daha fazla nikotin içermesine rağmen suyun filtreleme etkisinden dolayı çok daha az zararlıdır.

Türkiye'nin en iyi tumbeği Hatay ve Konya illerinin Hadim ilçelerinde üretilmekte ve artık Arap ülkeleriyle rekabet halindedir. Mısır'dan ithal edilen Yembek tütünü fermente meyvelerden yapılmakta olup elma, badem, çilek, muz, nane gibi tatlara sahip olup gençler arasında oldukça popülerdir. Nargile içmek için iyi bir yer "Osmanlı dönemi"dir. Nargile içmek çok popülerdi. Kafelerde insanların sigara içmesi için özel yerler var. Ayrıca özel tütsühaneler de var. Artık nargile içenlerin sayısı oldukça azaldı ama bazı kafe veya çayhanelerde genellikle ikili, üçlü kişiler nargilenin yanında toplanıyor, nargile içiyor, eğleniyor ve sohbet ediyor.

Nargile denemek istiyorsanız gidilecek en iyi yerlerden biri İstanbul'un Asya yakasındaki "Songlin Po" adlı mekandır. Çam ağaçlarıyla kaplı 267 metre yüksekliğinde bir yamaçtır. Tepeden bakıldığında Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı görülmektedir. Tepede çok sayıda mermer koltuk ve bir kahvehane bulunmaktadır. Ziyaretçiler çay, kahve ve nargile içerler. Bizans imparatorları av sonrası burada dinlenirlerdi.

Ancak Osmanlı padişahları ilgilenmediği için bundan vazgeçildi. Burasının padişah ailesi ve soylular için iyi bir sayfiye yeri haline gelmesi ise Sultan Mahmud dönemine kadar mümkün olmamıştır. Sultan II. Abdülhamit zamanında İstanbul'un dördüncü büyük sayfiye yeri oldu. Hala turistlerin ziyaret etmekten hoşlandığı yerlerden biri.

ÖNCEKİ:Cam nargile borusunun maddi sorunu
SONRAKİ:Nargile için iyi bir pazar var